Ölüyorum…Ama giderken elveda demiyorum.Bu bir veda değil sadece merhaba.Önce sustum hiçbir şey söylemezsem kurtulacağımı sandım.Varlığım zaten anlamsız.Konuşmalarımın gereği yok.Konuşmak yerine ağlamayı,ıslanmayı seçtim.Dolaştım deli gibi sokaklarda.Herkesin gördüğüm herkesin yüzüne baktım deli gibi.Acaba bumu diye sordum kendime.Hiçbiri değildi aradığım.Yağmurlar yağdı üzerime.Islandım sırılsıklam oldum.Gözyaşlarım yağmurlarda kayboldu.Her yolu denedim hepsi çıkmaz oldu.Kaçmaya çalıştım kaç kez.Kaçamadım vuruldum her defasında.Elime batan dikenlerin acısını unuttum.Vücudumun her parçası paramparça.Kesikler içinde yüreğim.Hiçbir yaram iyileşmez oldu.Kimse bakmıyor yüzüme.Köprü altında arabaların içinde uyumak istiyor yüreğim.Kalabalıklar içindeki derin huzuru arıyor.Aslında seni arıyor bu yürek.Sensiz kendini hep eksik sanıyor.Mantığım dur desede o dinlemiyor.Kendi yolunu çiziyor ve arkasından beni de götürüyor uçuruma.Sen kimsin bilmiyorum ama seni arıyor bu yürek.Kim olduğunu bilmediğim için bakıyor tüm yüzlere,sığınıyor her gördüğü limanlara.Hepsinden kovuluyor.Hepsi yabancı.Sen kimsin bilmiyorum ama seni arıyor bu yürek.Yalnızlığın o kahreden acısıyla sana bakıyor bu yürek.Ağlama diyor içten içe ağlama.Ama gözler yüreğimi dinlemiyor.Eğer görmek istediği yüzü göremezse ağlıyor.Hep o tarafa bakıyor boşluklar içinde kayboluyor.Senin yerine gözyaşı koyuyor o boşluğa.Sen kimsin bilmiyorum ama seni seviyor bu yürek ve deli gibi gelmeyeceğini bile bile seni bekliyor bu yürek.Sen kimsin bilmiyorum ama seni seviyor bu yürek..
Bir elveda değil sadece bilinmeyen sevgiliye bilinmezliklerden bir merhaba...
Yavuz Kaplan