ıllılı.ıl.lı.. Yaz Yağmuru Forum ..ıl.lı.ıllılı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ıllılı.ıl.lı.. Yaz Yağmuru Forum ..ıl.lı.ıllılı


.•° | www.Yazyagmuru.biz | www.Yazyagmuru.net © °•.


 
PortaLAnasayfaSon Gönderilen MesajlarLatest imagesAramaGaleriKayıt OlGiriş yap
Similar topics

     

     Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala

    Aşağa gitmek 
    YazarMesaj
    YoL GeZeR
    Yıldız Üye
    Yıldız Üye
    YoL GeZeR


    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 06/10/07
    Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
    Zodyak Zodyak : Kova Kedi
    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1456
    Yaş Yaş : 36
    Nerden Nerden : İspanya
    Hobileri Hobileri : Motor sporları
    Lakap Lakap : Etap Hayvanı...
    Kişisel ileti Kişisel ileti : Kerem bizi görse Aslı'yı terk ederdi, Mecnun intihar eder Leyla dul kalırdı Smile
    Ruh Hali Ruh Hali : Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Mesgul10
    Takım Takım : Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Trkiye10

    Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Empty
    MesajKonu: Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala   Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Icon_minitime07.10.09 1:17

    Yazan Jay Weider




    Günlük
    kullanımda "ruh" ve "tin" esas itibarıyla aynı anlamı taşırlar. Bunlar
    etrafını saran somut fiziksel bedeni süren veya arkasında yatan dirilik gücü
    olan esrarengiz bir bilinç hali veya varlığı açıklamak için kullanılırlar.
    Önde gelen dünya dinlerinin öğretilerine göre mistik ruh veya tin bir şekilde
    ölümden sonra varlığını sürdürmektedir. Bu öğretilere göre biz nasıl maddi bir
    beden içinde yaşayan insanlar olarak lineer zaman çizgisi içinde büyüyüp
    öğreniyorsak, ruh veya tin de bir dizi yaşamda (enkarnsyon) bilgi ve deneyimde
    gelişmektedir. Ancak, ruh ve tin olarak tabir ettiğimiz bu iki kelime arkasında
    geçmiş zamanlarda daha karmaşık anlamlar olabileceği hakkında çok kanıt vardır.
    Bunların aynı anlama gelmediği konusunda belirgin bir olasılık vardır. Olası
    olarak geçmiş bir dönemde bu iki kelimelerin anlamları karıştırıldı ve esas
    manaları tarihin akışı içinde kayboldu. Bir bakıma bu iki kelimenin arasındaki
    anlam farkının kaybı günümüzde yaşanan ruhsal şaşkınlığın özünde yatabilir.
    Belki de bu iki kelimeye gerçek tarihsel anlamlarını aşılamanın zamanı
    gelmiştir.




    Bu iki terimin
    inceliklerini daha net bir şekilde anlamak için, kadim Mısır'ın zengin ve
    karmaşık uygarlılığının öğretilerine göz atalım. Her şeyden önce eski Mısır halkının
    günümüzdeki insanlardan farklı bir yaşam sürdürdüğünü idrak etmemizde önem
    vardır. Kadim Mısırlılar her anı ve her yaşamı günlük yaşamımızı aşan ruh
    ve tin anlayışına sıkı bir bağlılık içinde geçiriyorlardı. Onlar için zaman bir
    saatin tıklamasıyla veya güvenli bir geleceğin ümitleriyle ölçülmezdi, ama
    sadece dünyasal zamanı değil öte alemi de kapsayan daha geniş bir kavram üzerine
    kuruluydu. Hatta, inanılmaz yapıları ve kutsal ilimleri dahil bütün kültürleri
    ölüm ötesi yaşam ve ölüm anında insan şuurunu diri tutan yaşamsal güce neler
    olduğu anlayışı üzerinde kuruluydu.
    Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Tomb_of_Osiris

    Bu kadim kutsal
    bilim alimleri şuurun bedenden ayrıldığı anda bir kafa karışıklığı yaşandığını
    öğrendiler. Bu kargaşalık halini irdelerken, bu önemli anda bir ayrışımın
    oluştuğunu idrak etiler. Şuur iki farklı hal veya varlığa ayrılmıştı. Bu iki
    hale değişik adlar verdiler.


    Şuur ayrışımın ilk
    bölmesine "BA" adı verdiler. Bu ölümsüz varolma halidir. Bu şuurun yeniden doğan
    tarafıdır. BA ölüm anında şuurdan ayrılır ve ruhlar kuyusuna dönerek tekrar
    doğmayı bekler. Günümüzdeki terminolojide "ruh" ve "tin" aynı anlama
    gelmektedir. Ama daha yakın baktığımızda "ruh" kelimesinin BA'ya tekabül ettiğini
    görürüz, ruh ölümsüzdür, tekrar doğar ve tam aydınlanmaya doğru kutsal
    yolculuğunu devam eder. Dini edebiyatta hepimizin içinde bulunan ilahi kıvılcım,
    hayvani nefsimizi yenmemize ilham veren çok boyutlu varlığın bir yönü, ben
    merkezli egonun ihtiraslarının ötesine çıkıp evrensel realiteyle bağımızı
    yaşamamızı sağlayan unsur olarak açıklanmıştır. "Yaşam Soluğu" denilen bu
    görülmeyen güç veya öz büyük deneyim, arınma ve aydınlanma yolculuğunda bedenden
    bedene göçmektedir.


    Kadim Mısır'ın
    hiyeroglifleri veya sembolik dilinde, BA bazen kanatlı bir insan başı ve bazen
    bir insan başlı bir kuş olarak gösterilir. O, ölüm anında dünyayı
    terk ettiğimizin farkında olan parçamızdır bundan dolayı kanatlı bir insan veya
    insan-kuşu olarak gösterilir. Kuş motifi bu yazının ikinci bölümünde daha
    daha iyi anlaşılır. Şu kadarını söyleyelim ki, BA'nın kuş sembolü Hayat
    Ağacından kendini serbest kılıp yer çekiminden ve maddi alemden kurtulup kozmosa
    uçabilen gücü temsil eder.



    Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Mummie2Ölüm anındaki büyük
    ayrışımın ikinci unsuruna "KA" denilirdi. KA, insan şuurunun Dünyada kalan
    tarafıdır ve hiyerogliflerde bir ufuk önünde iki uzanmış kol olarak temsil
    edilmektedir. Önceki şuurlu varlığın psişik tortusu veya "hayaleti" olarak
    tanımlanır. O ruhtur. O, fiziksel bedenimizin işgal ettiği yerle, sahip olduğu
    eşyalarla ve tanıdığı insanlarla bağlantısı olan tarafımızdır. O yaşam mekanına
    musallat olur. O halde, canlandırıcı güç olarak BA'nın bedeni terk ettiğinde KA,
    şuurun arda kalan unsurudur. O, gölge veya ruhsal şuurun psişik izidir, veya bir
    yere musallat olan ve tekrar tekrar beşeri yaşamını yaşandığı illüzyon nitelikte
    cennet ve cehennemlerde mekan eden "ruhtur". O halde, görülebilir ki bu
    bağlamda "ruh" sözcüğü "KA" anlamına gelmektedir.


    Mısırlıların
    KA ve BA arasındaki yakın ilinti konusunda bilgi ve anlayışlarından
    dolayı ölüm ötesi bilimi, tin ve ruh, kan ve toprak, eşyalarımız ve
    ruhumuz, atalarımız ve kişisel varlığımız arasındaki yakın bağı
    bilmekteydiler.


    Birçok
    filozoflar, Hinduizm, Budizm gibi dinler ve çeşitli ruhsal gelenekler BA
    hakkında açıkça söz etmişlerdir. Ancak KA hakkında anlayış bir
    kenara atılmıştır. Batıl inanç ve efsanelere karışan Mısırlıların
    ölüm ötesi bilimi modern dünyada unutulmuştur. Mısırın bu büyük
    bilimini yeniden irdelemekte önem vardır. Böylece arayış içinde günümüzün
    insanları olarak bizlerin daha geniş bir bakış açısından yeryüzünde
    yaşamımızın anlamını görme fırsatına sahip
    oluruz.


    Bu ilginç
    konuyu irdelerken, birçok Hollywood filmin insan deneyimin bu esrarengiz
    yönü veya "Ka" hali üzerinde odaklamaya başlamaları ilginç bir husustur.
    Belki de KA konusunda kültürel şaşÖlüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala 017_sixthsensequadkınlığımız bu fenomenin kökünde yatar.
    Hatta, bu filmlerin senaryoları esrarengiz KA hali üzerinde
    düğümlenmektedir. Örneğin, 2000 yılının en iyi filmleri arasında seçilen
    Altıncı Duyu (The
    Sixth Sense)
    konu olarak sadece etrafındaki ruhları KA hallerinde görebilen
    bir çocuk hakkında değil, ama KA halinde yaşantısına yeni başlayan bir adam
    hakkındadır. Bu adam (Bruce
    Willis rolüyle) film boyunca, yaşamadığını ve KA halinde olduğunu anlayıncaya
    dek, zamanın çoğunu şaşkınlık içinde etrafında gördüğü muammaları
    çözme çabasında geçiriyor. Bir bedensiz ruh olarak fiziksel realite
    açısından artık yaşamamasına karşın, yaşam sırasında yaptığı hataları
    anlamak üzere - ve belki de düzeltmek üzere - rüyamsı bir senaryoda rol
    almaktadır. Görünürde gerçek olan, ama illüzyona dayalı drama içinde
    hareket ederek, önceki yaşamdan kalan izi KA bu hatalardan öğrenme fırsatı
    ile karşılaşmaktadır. Birçok ruhsal geleneklerde bu illüzyona dayalı
    manzaralara KA veya bedensiz ruha günahlarından arınma veya "iyi yaşantısı"
    için ödüllendiren ortamlar sağlayan cennet ve cehennem olarak
    tanımlanmaktadır.


    Halayet (Ghost)
    filmi de KA hali hakkındadır. New York metro sisteminde hortlayan karanlık ruhu
    hatırlıyor musunuz? Deli hayalet, hortlanmış KA belki de ilelebet New
    York'un yeraltı Metro sisteminde tutsak kalmıştı. Bu patolojik varlığın Metroda
    intihar ettiği intiba veriliyor. KA'sı delirmiş olduğundan olayı tekrar ve
    tekrar yaşamaya mahkumdur. Ayrıca, Altıncı Duyu filimdeki Bruce Willi karakteri
    gibi, Hayalet filminin kahramanı Patrick Swayse'nin KA'sına da "düzeltme"
    fırsatı sunulmuştur.


    Bu yıl diğer bir
    en iyi filim adayı Amerikan Güzeli (American
    Beauty)
    filminde, Kevin Spacey karakteri henüz yeni ölmüşken, kamera
    mahalleden uzaklaşırken, filmde sesini duyuyoruz. Şöyle demektir: "Bilir
    misiniz, öldüğünde tüm yaşamınızı tekrar yaşarsınız derler. Ama söylemedikleri
    bir şey vardır, aslında tüm yaşamınızı tekrar yaşarsınız, ama sonsuza dek. Ama
    merak etmeyiniz, bunu öğreneceksiniz." Bu KA hali konusunda popüler kültürde
    söylenmiş oldukça yerinde bir sözdür.



    Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Wdmc-posterAşkın
    Gücü (What Dreams
    May Come)
    filminde Robin Williams karakteri ölür ve tıpkı hayatayken çok
    sevdiği güzel resimlere benzeyen bir yere gider. Filmdeki karakterin KA
    halinde kendi sonsuzluğunu "yarattığını" ima edilir. Bu
    arada karısı intihar eder ve bir tür cehenneme gönderilir. Film KA'nın
    rüyamsı, sanrılı deneyimi kişinin yaşam şekli ve inanç sistemine bağlı
    olduğunu anlatmaktadır. Bu ayrıca, kadimlerin KA yönünün ölüm anında
    ayrılışına nasıl baktıklarını açık bir şekilde anlatmaktadır. Dünyasal
    yaşantınız olduğu gibi ölüm anından sonra belki de sonsuza dek KA
    halinde tekrarlanmakta.


    Bu filmlerde,
    filmciler güncel seyircide psişik bir damara basmış bulunuyorlar. Kitleler için
    yaratıkları selüloit rüya ve illüzyonlar KA'nın yaşayabileceği çeşit çeşit
    deneyimlere kıyaslanabilir. Olası olarak bu senaryoları bilinçaltına
    aşılamakla hem KA halini öğretip, hem de ince bir şekilde onun yolculuğunu
    etkiliyorlar mı?


    Kadim
    Mısırlıların inanç ve uygulamalarına geri dönemlerim ve bu fani KA halini
    daha yakından irdeleyelim. Öğretilerine göre KA halinin çeşitli yönlerini
    anlamak için bazı anahtarlar vardır. Onlar KA'nın oluşumu fiziksel şeklin
    oluşumu, deneyimleri ve kalıntıları ile derinden ilgili olduğunu
    inanıyorlardı. KA, ebeveyn ve atalarımızın bütün genetik malzemesini
    taşımaktadır. Mısırlılar, bütün atalarının kalıntıları kişisel KA'nın
    oluşumda payı olduklarını biliyorlardı. Dolayısıyla, uygulamalarında atalara
    saygı ve isimlerini anımsama önemli bir yer almaktaydı. Ataların KA'ları
    hepimizin içinde yaşadığını inanıyorlardı. Genleri nesilden nesle geçerek
    doğan her çocukta yaşamaktadır. Şu anda bütün atalarımız
    gözlerimizden bakıyor. Kadimler inanırdı ki sadece adlarını çağırmakla bütün
    bilgi ve bilgelikleriyle birlikte onları ortaya çıkarabiliriz.



    Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala 003_GHOSTAOS


    Mısırlılar,
    ayrıca kişinin bu yaşamda sahip olduğu eşyalarının varolduğu sürece KA halinin
    bir kısmını tuttuğunu inanırlar. Bir zaman fiziksel forma nüfuz eden BA özüyle
    dolu olarak bu gücün bir enerji izini tutmaktadır. Bundan dolayı psişik hassas
    kişiler elleriyle tutukları cisimlerden bir zaman ona sahip olan kişilerin yaşam
    deneyimleri hakkında birçok şey sezebilirler. Pişik hassas bu kişiler KA
    enerjisinin izlerini algılama gücüne sahiptirler. Bundan dolayı kadimler
    bilinçli bir şekilde mümkün olduğu kadar az eşyaya sahip olmayı tercih
    etmişlerdir. Çünkü KA halini ölümden sonra kontrol edebilecekleri bir şekilde
    korumak istiyorlardı. KA'larını her tarafta dağıtmamak çok önemli sayılıyordu.
    Dolayısıyla, uygulamalarının önemli bir kısmı KA'yı muhafaza etmek üzerine
    odaklanıyordu.


    Bunun
    başarabilmek için, KA ve BA'larının ölüm anında bölünmemesi için yapmaları
    gereken önemli işlemler vardı. Öldükleri zaman sahip oldukları az sayıda KA
    objeler aile ve dostları tarafından toplanıp bedenleri ile birlikte
    mezarlarına konulmaktaydı. Mumyalama ile bedenin muhafaza edilmesi de bu
    işlemin bir parçasıydı. Mısırlılar inanıyorlardı ki bedenin çürümesi
    yavaşlatıldığı sürece bedende de KA ve daha bütün bir şekilde muhafaza
    edilebilir.


    Mezar hırsızları
    ve batılı hazine avcıları birçok eski Mısırlı mezara girdiklerinde tam yukarıda
    anlatılan şeyi buldular. Onlar mezara yatırılan kişinin sahip olduğu KA
    objelerini buldular. Ayrıca kişinin mumya kalıntılarını buldular. Genelde
    kapının üstüne mezarın huzurunu bozacak kişileri lanetleyen bir yazı
    bulunmaktaydı. KA objelerin ve KA bedenin rahatsız edilmemesi Mısırlıların ölüm
    ötesi bilimlerinin hayati bir parçasını içermekteydi. Hatta aşağıda göreceğimiz
    gibi KA'nın ve KA objelerinin rahatsız edilmeden korunması bir tür ölümsüzlüğün
    anahtarlarıydı. Formül şöyleydi: BA'nın tekrar bir reenkarnasyon durumuna
    düşmesini ve KA'nın daha önce yaşadığı hayatın fantezisini sürekli yeniden
    yaşayarak tekrarlamasını önlemek üzere, KA'yı rahatsız olmayacağa bir şekilde
    korumak gerekir. Bu BA'yı "topraklar" ve reekarne olup tekrar doğmasını
    önler. BA ve KA arasındaki ince bağ kopmadığı için BA'nın etrafımızı saran
    çeşitli görünmez alem ve boyutlarda Şamanik bir gezgin olarak dolaşması
    sağlanmış olur. Bu gezegenler, yıldızlar ve hatta galaksileri de içerir ama
    sadece onlarla sınırlı değildir.
    Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Underworld2


    KA'yı mezarda
    tutmak ve dünyaya bir hayalet olarak dolaşmasını önlemek için belirli ritüeller
    tasarlanmıştı. Bunun başarılı bir şekilde yerine getirilmesi durumunda BA da
    reekarnasyon çemberinden kurtulmuş olurdu. Bu durumda BA birçok değişik ölüm
    ötesi alemlere istek üzerine girebilecekti. Mısır mitolojisinde bu durumun
    başarıldığında BA'nın bir "ışık bedenine" veya gökyüzünde bir yıldıza
    dönüşebileceği açıkça belirtilmiştir. Bu bilimin dikkatli uygulanmasıyla ölüm
    anında şuurun ayrışması önlenir ve bir derece ölümsüzlük elde edilmiş olurdu.


    Gördüğümüz gibi,
    kadim Mısırlıların bilimi şuurun ölümsüzlüğü bilimiydi. Hem KA'yı, hem de BA'yı
    muhaza etmeye yönelik bir ölüm ötesi bilimiydi. KA halinin daha önceki varlığın
    sürekli fantezilerini tekrar yaşamasını önlemeye yönelik uygulamalar
    içermekteydi. Hatta eski Mısırlılar ölüm anında bu garip süreci değiştirebilecek
    bir sistem yaratmışlardır ve araştırmalar diğer birçok farklı topluluğun da bu
    inançları paylaştığını göstermiştir. Hatta, Tibet Ölüler Kitabı da dahil olmak
    üzere Tibet Tantra'sında dönüşüm uygulamalarının da bireysel uygulayıcıyı bu
    aynı amaca doğru yönlendirmek için tasarlanmıştır.


    Kadim Mısırda
    kutsal ölüm ötesi bilimi iki şey üzerinde odaklanmıştı. Biri BA'nın
    reenkarnasyon sürecine son vermektir. Diğeri de KA'nın fantastik, rüyamsı halini
    kaldırmaktır. Görünüşe göre bilim ölüm zamanında bir daha ayrılamayacak şekilde
    KA ve BA'nın özlerini yeniden birleştirmekti.


    Ama dahası da
    var. Neredeyse ölümsüz varlık aynı zamanda dünyasal ruh aleminin bekçisi ve
    geliştiricisi olacaktı. O artık Dünyada olup biten olaylara etkisi olan, bütün
    dünyalıları daha yüksek bir ruhsal farkındalığa getirmek üzere yardımcı
    olabilecek kapasitede bir varlığa dönüşmekte.



    Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Ka3


    Bu kutsal görevi
    yerine getirmek için kişinin yaşamını nasıl idame ettiği, nasıl bir yaşam
    sürdüğü hayati bir önem arz etmekteydi. Böylece kadim Mısırlılar yaşamda
    süregelen her karşılıklı etkileşim, karar ve güdü KA'nın bir yönünü
    içermekteydi. Varoluşun sonsuz olduğunu ve gelişmenin bedenin ölümden sonra
    devam ettiğini inandıkları için bu dünyada olacak şeylerin ölüm ötesine
    yansıyacağını biliyorlardı. Bu Uzak Doğudaki "karma" yasasına çok yakın
    bir kavramdır. Dolayısıyla, eski Mısırlılar kimle iletişim ve dostluk
    kurdukları, kiminle cinsel cinsel ilişkiye girdikleri ve iş yaptıkları konusunda
    çok dikkatli davranıyorlardı. Önemli olan erdem ve basiretli yaşam sürmek,
    kişisel KA'larının bu yaşamda negatif deneyimlerle kirlenmesiydi. Varoluşun esas
    anlamı ve kişinin çevre ile ilişkisi üzerinde sessizce tefekkür etmekle geçen
    saatler önemli bir yer işgal etmeÖlüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Lemeuriakteydi. Bu tür bir yaşamın hakikat, içsel
    görü ve idrak, bilgelik ve şefkatin oluşturduğu yüksek ruhsal vasıfların
    geliştirilmesi ve deneyimlenmesine yol açacağa inanılırdı.


    Mısırlılar bizim
    yıldızların "tohumları" olduğunu inanırlardı. İnsanları yürüyen, konuşan,
    düşünen ve şuurlu "yıldız nesnesi" oldukları inanılırdı. Bu da gerçekten
    doğrudur. Bedenlerimiz kadim sönmüş yıldızlardan, kozmik artıklardan ve galaktik
    partiküllerden gelen uzay tozlarından oluşmuştur. Bu gezegende tarihimiz boyunca
    toz ve su mucizevi bir şekilde canlı yıldız nesnesini yaratmıştır.


    Dolayısıyla,
    ölüm ötesi birçok aleme gezginlik kadim Mısırlı rahip/bilim adamlarının ritüel
    ve uygulamalarının önemli bir parçasıydı. Uygulama ve ritüellerini dikkatli bir
    şekilde yerine getirdiklerinde bile halen ölüm anında ayrışılan KA ve BA
    açısından şaşkınlık yaşandığını öğrendiler. Reenkarnasyon çemberinden kurutulan
    BA, halen çok yönlü ve anlaşılması zor ölüm ötesi alemlerinde yolunu
    bilmemekteydi. Bir haritaya danışmadan, yaşamdayken öğrenebileceği bir rehberin
    yardımı olmadan astral oyun sahası anlaşılması oldukça fazla karmaşık bir
    yerdir. Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Shaman3


    Bu kadim
    rahip/bilim adamları meditasyon, Şamanik maddeler ve kutsal ritüeller kullanarak
    etrafımızı görünmez bir ağ gibi saran yüksek diyarlarda Şamanik yolları
    gezdiler. Günümüzde "Ölüme yakın deneyimler" denilen hallere girerek bu kadim
    Şamanlar astral alemlerin sisli peçelerini aştılar. Ölüm
    ötesi sonsuz alemlerde yolculuk yapmak için uygulamalar veya bir dizi ritüel
    geliştirdiler.


    Bütün bu Şamanik
    çeşitli yolculukları sınıflandırıp karşılaştırılırken Şaman veya ölümü
    deneyimleyen kişinin ölüm ötesi yaşamda neler olduğunu anlamasını ve nereye
    gidileceğini gösteren bir sistem inşa ettiler. Haritalarına "Hayat Ağacı"
    dediler. Bu ağacın amacı ölümde birleşen KA ve BA'nın astral yollarda seyahat
    etmesini sağlamaktı. Bu haritanın hayati önemi bu makalenin ikinci bölümünde
    açıklanacaktır.


    Ayrıca, bu
    bilim, gezegenimizde hatlar döşeyen birçok kadim "ley" çizgilerle ilgili
    olabilir. Bu çizgiler İngiltere'den İrlanda'ya, dağlardan bozkırlara dek dünyanın her
    tarafında bulunmuştur. Ley çizgiler 6 bin metre yüksekliğinde Ant
    dağlarında bile bulunmuştur. Genelde mükemmel şekilde düz çizgilerdir. Anlamları
    uzun yıllardır bilinmemekteydi. Onların UFO pistleri olduğu veya kadim
    karayolları olduğu konusunda spekülasyonlar yürütülmüştür. Paul Devereuax'nın
    araştırmalarına göre onlar kadim Şamanik yollardır. Şamanik ruh yolları olarak
    gelişmiş ruhların hareket edip başka alemlere girmeleri sağlandığı iddia
    edilmekte. Bundan dolayı eski Şamanlar hem bu ley çizgilerin üzerinde
    gömülürlerdi. Böylece KA'ları kutsal bir yerde muhafaza edilmekteydi.
    Avrupa'daki Şamanik geleneğe göre krallar ve rahipler akan dere ve nehirlerin
    altında gömülmeleri ön görülmekteydi. Nehre baraj kurup küçük bir su geçidi
    yaparlardı, sonra cesedi nehir yatağında gömüp suyu serbest bırakırlardı.
    Böylece ceset bulunamayacağı bir şekilde muhafaza edilmiş olurdu ve nehir veya
    deredeki su akışı doğal bir ley çizgisi oluşturduğu kabul edilmekteydi. Hint
    geleneğindeki İndra'nın ağı gibi leyler gökyüzünde yıldızlar arasındaki yollar
    olarak yansımaktaydı. Mikrokozmos ve makrokozmosu birleştiren kutsal dili
    okuyabilenler için, daha büyük evren içinde dünya bütün taşları, ormanları,
    dereleri ve nehirleri ile yıldız ve gezegenlerin dünyadaki temsilcileriydi.
    Böylece dünyada dolaşan üstatlar sadece toprağın psişik motiflerini takip
    etmiyorlardı, ama aynı zamanda dünyayı aşarak yıldızların arasında yürüyorlardı.
    Avustralyalı yerliler taşların yıldızların şarksını söylediklerini inanırlardı.
    Dikkatli dinlerlerse gök kürelerinin müziğini duyabileceklerini inanırlardı.


    Yaşadığımız ve
    üzerinde dolaştığımız bu dünya sayısız KA ruhların ruhsal kalıntılarıyla
    doludur. Toprağın kendisi ölü bitki, hayvan ve insan artıklarından oluşmuştur.
    Her biri toprağa KA'sını bağışlamıştır. Yediğimiz yemek geçmişte varolan sayısız
    yaşam formların kalıntılarını içeren toprakta yetişmiştir. Her biri toprağa bir o
    toprakta bir şarj kaydetmiştir ve o da yediğimiz yemeğe ve içtiğimiz
    suya ilave edilmektedir. Bundan dolayı bazı Tibet Budist uygulamalarda et
    yenmeden önce bazı mantralar zikredilir. Eğer uygulayıcı aydınlanma
    yoluna koyulmuşsa, tam şuurluluk ve farkındalıkla bir hayvanın etini
    yemekle onun gelecekte aydınlanmasına neden olacağı inanılmaktadır.
    Ruhsal açıdan ele alındığında uyanmış uygulayıcı kendi özünü
    hayvanın KA'sı ile
    Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Ellysium1 iliştirmiştir.


    KA özünün
    toprağa aktarılması ayrıca çağlar boyunca inanılan kan ve toprağın arasındaki
    bağın sebebidir. Soykırımı uygulandığında bile öldürülen halkın KA özü bir zaman
    yaşadıkları topraklarda mekan eder.


    Bu bakış
    açısından, Amerikan yerlileri halen Amerika Birleşik Devletlerinin ruhsal
    manzarasına hakim durumdalar. Toprağı ne kadar kazıp doğayı tahrip etsek, sadece
    çevreyi değil, doğada mekan eden KA ruhları da tahrip etmiş oluruz. Poltergeist
    filmi bu cahil davranışın sonuçlarını açıkça gösterir. KA ruhu rahatsız olup
    kaçtıkça, bizim geleceğimiz de bozulur ve tahrip olur. Eski mezarlıkların
    kazılması, atalarımızın kutsal tabutların açılması, ley sistemin yok edilmesi
    nihai olarak ruhsal aydınlanmayı yok eder.


    Giderek
    ruhsal mirasımızla irtibatımız azalıp betonlaşmış maddi dünyamızın
    çekiciliğine kapılmış hapsoldukça, giderek yaşantımızda açgözlülük,
    kibir, şehvet, kin ve şiddetin karanlık ihtirasları hakim olmaya başlar.
    Işık, ahenk ve güzelliğin ilahi alemine karşı kör olarak ruh ve tin;
    KA ve BA diyarlarının kutsal bilgisini feda etmekteyiz. Maddi kazanç için
    manevi değerlerimizi takas ederken, New York Metrosunda hortlayan kayıp ve
    öfkeli hayaletle farksız olmaktayız. Gezegenimize karşı saygısızlık,
    KA'Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala Ajshamanımızın menşei ve zilyedimize karşı saygısızlık ayrıca
    sonsuzluktaki konumumuza karşı saygısızlıktır. Kendi tasarım ürünümüz
    olan bir cehennem diyarını yaratmaktayız. Bu diyarda KA'ımız terk
    edilmiş bir şekilde sonsuza dek anlamsız yaşamlar sürecektir.


    Dolayısıyla,
    görüyoruz ki "ruh" ve "tinin" çok farklı anlamları vardır. Biri enkarne olan ve
    reenkarne olan Tanrının izi BA'dır. Diğeri tinin dünyada maddi ve psişik
    tezahüratı KA'dır. Kumda bir iz gibi, kadimlerin dökülen harabeleri gibi KA
    sadece tinin veya Özün izini bırakır. Değişen değerlerin hükmettiği, ışık ve
    karanlığın güçleri mücadele ettiği bu günlerde atalarımızın bilgisini arayıp
    tanımak ve öğrenmek bize kalmıştır. Böylece ilahi diyarlara tekrar erişip
    rotamızı çizebilir ve yıldızlar arasında ölümsüz yerimizi alabiliriz.

    Jay
    Weidner
    , bir film yapımcısı, konuşmacı ve
    yazardır.
    O, Vincent Bridges ile birlikte
    "Zamanın Sonunda bir Anıt: Simya, Fulcanelli ve Büyük Haç" (A
    Monument to the End of Time: Alchemy, Fulcanelli and the Great Cross)
    kitabını yazmıştır.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
     
    Ölüm Ötesi Dönüşüm: Ka, Ba ve Kabala
    Sayfa başına dön 
    1 sayfadaki 1 sayfası
     Similar topics
    -

    Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    ıllılı.ıl.lı.. Yaz Yağmuru Forum ..ıl.lı.ıllılı :: (¯`·.(¯`·.(¯`·. KüLTüR .·´¯).·´¯).·´¯) :: Genel Kültür-
    Buraya geçin: