Bu güne değin fotograf konusunda çok şey yazıldı ve söylendi.
Sergiler, paneller, seminerler, sempozyumlar yapıldı. Yeterli olmasa da
fotograf albümleri yayınlandı. Üniversitelerimizde "Fotograf Ana Sanat
Bölümleri" açıldı. Ama ne varki özel konularda ayrıntılı kitaplar ve
makaleler yayınlanmadı.
Bu yazıda 18 yıldır bu işi bir meslek olarak yapan birisi
olarak deneyim ve birikimlerime dayanarak ana kurallardan ve işin
gizlerinden söz edeceğim.
Bale fotografcılığı geniş anlamıyla Sahne Fotografcılığı,
kanımca nasıl Sahne Sanatlarının kendine özgü kuralları ve anlatın dili
varsa, Bale Fotografcılığının da temel fotografcılık bilgilerinin
yanında kendine özgü bir anlatım dili ve teknikleri, zorlukları olan
çoğu zaman sanatsal kaygılar tasıyan bir uğraştır. Zevkli olmasına
karşın sanıldığı kadar kolay olmayan, özel beceriler, deneyim ve
diplomasi gerektiren bir meslektir. Balenin çalışma ortamında
bulunmadan, bale derslerini izlemeden, hatta bu insanları tanımadan,
fotograf çekmek olasıdır ; ama bu tür fotograf çalışmaları çoğu zaman
teknik hatalarla doludur. Bale kampanileri tarafından istenmeyen
fotograflar ve istenilmeyen fotografcılar, bu tür fotografcılar yeni
prodüksiyonlara çağrılmazlar.
Sahnelenen herhangi bir yapıttan fotograf çekmeden önce izin almalısınız.
Bale sanatı, tamanen estetiğe dayanan kendine özgü anlatım
dili ve teknikleri olan bir sanattır. Klasik baleye tepki olarak doğan
modern dansta da klasik baledeki kadar katı olmasa da kurallar ve
anlatım teknikleri vardır. Bale fotografcısının tabi ki bir koreograf
kadar veya danscı kadar bale tekniklerini bilmesi gerekmez. Ama çoğu
zaman hareketlerin, duruşların, geçiş hareketlerinin bilinmesi
gerekmektedir. Yalnızca hangi filmin veya nasıl bir kamera ve filtre
kullanılmasını bilmek bale fotografcılığı için yeterli değildir.
Bir bale eserinde sanıldığı kadar özgür açı
kullanamazsınız. Kullandığınız takdirde, komposizyon açısından güzel
bir görüntü verebilir ama bale açısından bir değer ifade etmez. Çünki
çizgi yanlıştır veya prima balerin için olumsuz bir tanıtımdır. Bu tür
fotograflar sergilenemez ve yayımlanamaz.
Sahneden fotograf çekmeden önce kim ve ne için çekim
yapacağınıza karar vermelisiniz.Örneğin bu fotograflar basın da mı
kullanılacak, afiş, poster mi yapılacak, siyah-beyaz mı olacak, pozitif
mi, negatif mi çekim yapacaksınız ?
Özellikle bale temsillerinde flaş kullanmak hem tehlikeli
hem de yasaktır. Sahnenin o büyülü atmosferi, dekor ve kostüm cümbüşünü
flaş kullanarak öldürmeniz yanında balerin ve baletlerin
sakatlanmalarına bile neden olabilirsiniz. Özel çekimlerin dışında flaş
kullanmamalısınız. Çok yüksek ASA lı filmlerle bu sorununuzu
çözebilirsiniz. Özellikle Jump, Pürüvet gibi hızlı hareketlerin net
fotoğraflarını çekebilmeniz için 125 enstantanenin altına düşmemeye
çalışmalısınız.
Sanatcılar her ne kadar profesyonel de olsalar, kamera
karşısında kendilerini pek rahat hissetmezler, huysuzlanırlar, hem
fotograflarının çekilmesini isterler hem de naz ederler. Bunun çeşitli
nedenleri olabilir ; rolünü beğenmemiştir, kostümünü beğenmememiştir,
uzaktan çekim yapılmasını isteyebilirler vs. Sahnenin tozunu yutan
primadonnasından, prima balesinden bayrak sallayan figüranına kadar
herkes kapris yapabilir. Bu gibi durumlarda diplomasi ve dostluklarla
sorunları çözümlemelisiniz.
Tüm bunların dışında bale fotograflarının seçimini bir
uzman kişi ile yapmalısınız. Bunun dışında çektiğiniz negatif ve
pozitiflerin labaratuvarlarınızla ilişkilerinizi, diyaloglarınızı
sağlıklı kurmalı ve çok fazla şeyler istemelisiniz. Ayakları kesilmiş
bale fotografları ve renk düzeltmesi yapılmamış baskılara razı
olmamalısınız. Çünkü bu profesyonel laboratuvarlarda negatiflerde renk
düzeltme çok kolaydır.
Bu ve benzeri sorunlara karşın bale (dans)
fotografcılığını meslek olarak seçtiyseniz, yada bu konuda fotograflar
üretmek istiyorsanız, sahnenin her açısının değişik beceriler, büyük
bir enerji ve hayal gücü de gerektirdiğini bilmelisiniz. Sahnenin zor
ışık koşulları, aksiyon ve dramatik yapısı da eklendiğinde işin sadece
"deklanşöre" basmak olmadığı anlaşılır. Ayrıca deklanşör'e her
basışınız bir fotograf demek değildir. Fotografı, önce hayal gücünüzde
oluşturacaksınız sonra karanlık oda yada labaratuvarda realize
edeceksiniz. Bu iş, bilgi, beceri, deneyim ve diplomasi gerektiren ;
rastgele denilemeyecek tatlı bir uğraştır.
HAYDAR BÜLBÜL